Bugün erkek ve kadın her yaştan bireyde erken yaşlarda görülebilen genetik saç kayıplarını çeşitli sağlık sorunlarının tetikleyebildiği biliniyor. Saçla ilgili sağlık sorunlarının tanımlanmasında istenen kan testlerine artık ‘insülin direnci’ ve ‘kan şekeri seviyesi’ de eklendi. Çünkü yüksek kan basıncı ve kan şekeri seviyelerinin genetik saç kayıplarının ilerlemesi ile direkt bağlantılı olduğu saptandı.

Bugüne kadar süregelen bilimsel araştırmalarda, genetik saç kayıplarının sebepleri tanımlanırken, saç kaybını hızlandıran ve kötüleştiren bulgular arasında saç kökünün damar ağı çevresinde bulunan iltihaplı dokuların (hücrelerin) varlığından hep bahsedilir. Saç kılıfı içinde oluşan bu iltihap (inflamasyon, yankılanma) saçın hızlı zayıflamasındaki önemli faktörlerden biri kabul edilir.

Saç hücrelerinin erken yaşlanmasına sebep olan bu iltihap oluşumunun önlenmesi durumunda saç kaybının kontrolünde büyük bir aşama kaydedildiği de gözlenmektedir.

Trikolojik ürünlerin geliştirilmesine de ışık tutan bu araştırmalar, yıllardır saç kökünün bulunduğu ortamın sağlıklı hale getirilmesi için yaptığımız uygulamaların ne kadar doğru olduğunu da kanıtlıyor. Saç derisinin sağlık seviyesinin yükseltilmesi ve saç derisindeki aşırı yağlanma, kepeklenme, kaşıntı ve sivilce sorunlarının kontrol altına alınması ile saç kaybının derecesi ne olursa olsun her saç gelişme gösterebiliyor.

Ancak son dönemde yapılan araştırmalar saç kökünde varlığı bulunan bu iltihabın sebeplerini araştırdığında karşımıza şaşırtıcı bir şekilde ‘şeker ve şekere dönüşen gıdalardaki fruktoz’ alımı çıkıyor. Sadece saçta değil; şeker ve şekere dönüşen alkol ve nişastalı gıdaların alımı ile vücuttaki diğer tüm hücrelerde aynı iltihabik reaksiyonlar görülüyor. Bu durum pek çok kişide insülin direnci, yüksek kan şekeri, yüksek kan basıncı ve kalp ve damar sağlığı ile ilgili sağlık sorunlarına sebep olabiliyor.

Erkeklerdeki saç kaybının %90’nu genetik yatkınlık şekillendiriyor ancak genetik yatkınlığı olan her erkek aynı oranda saç kaybı yaşamıyor. Kaybın derecesini ve hızını stres seviyesi, beslenme şekli, , uykusuzluk, sağlık değerleri faktörlerinin yanı sıra sosyal yaşamdaki alışkanlıklar da etkiliyor. Özellikle genç yaşta saç kaybeden kişilerdeki saç kaybının azaltılmasını hedeflediğimizde, yüksek kalorili ve şekere dönüşen nişasta içerikli unlu gıdaların tüketimi ve vücutta yine şekere dönüşen kolalı içecekler ve alkol kullanımı gibi alışkanlıkların sınırlandırılması önem kazanıyor.

Tüm bu bilgiler ışığında, İngiltere’de geliştirilen “Trikolojik” bakım losyonları, kan şekeri seviyelerine bağlı olarak saç kökünde tahribata yol açabilecek iltihabik reaksiyonları sınırlayabiliyor. Özellikle hassas, yağlı, kepekli ve kaşıntılı ciltlerde daha belirgin olan kökteki iltihap varlığı saç derisini derinlemesine temizleyen ve arındıran Detoks uygulaması ile önlenebiliyor ve iyileştirilebiliyor.