Saç Kaybı Kadınlarda Nasıl Oluyor
Toplumumuzda saç kaybı sadece erkeklere özgü sanılmakta ve erkek için normal görülmektedir. Ancak günümüzde artan oranlarda kadınlarda saç kaybı yaşamaktadır. Kadınlarda saç kaybının kabulü toplumsal ve bireysel açıdan daha zordur. Bu durum kadında depresyon, kendini değersiz ve yetersiz hissetme, toplum hayatının dışında kalma derecesinde psikolojik sonuçlar yaratabilmektedir.
Merkezimizden yardım alan kişiler, eskiden %60 erkek %40 kadın yönündeyken son yıllarda bu oran %60 kadın %40 erkek olarak şekillenmektedir. Bu oranda iki farklı etki mekanizması vardır.
Bunlardan birincisi erkeklerde saç kaybının kabulü ve yardımın işe yaramayacağı düşüncesi iken, kadınların yaşadıkları sorunun önemsemeleri ve yardım almaya daha açık olmalarıdır.
İkinci neden ise günümüzde sayıca daha çok kadın genç denebilecek yaşlarda hormonsal sorunlar ve yetersiz beslenme kaynaklı sağlık sorunları yaşamalarıdır. Normal koşullarda ağırlıklı olarak menopoz döneminde artan saç şikayetlerine bugün 20’li yaşlardaki kişilerde rastlanmaktadır.
Bize saç kaybı şikayeti ile başvuran genç kişilerde regl düzensizliği, yumurtalık kisti, polikistik over sendromu, insülin direnci, yetersiz beslenme ve demir eksikliğine bağlı kansızlık saç kayıplarının temel sebeplerini oluşturmaktadır.
Kadın saç kaybının erken fark edilmesi durumunda, saç kaybının kontrolü ve saçın iyileşmesi erkeğe göre daha yüksektir.
Normal koşullarda sağlıklı kişilerde, özellikle hücre bölünmesinin hızlı olduğu ve östrojen yönünden zengin olduğumuz genç yaşlarda saçımız en güzel halini yaşar. 30’lu yaşlar sonrası saçımız her 10 yılda bir yaşlanır. Saçta yaşlanma etkileri uzama hızında yavaşlama, saçın giderek incelmesi ve kurumaya yatkınlık olarak ortaya çıkar. 40’lı yaşlar sonrası saçta zayıflama belirtileri 3-5 yıl arasında gerçekleşir. 50’li yaşlar sonrasında menopoz öncesi ve sonrası dönemde kadınlarda saç sorunları artış gösterebilir. Bunun temel sebebi saçı zenginleştiren ve koruyan kadınlık hormonu östrojenin kademeli olarak azalmasıdır. İlerleyen yaşlarda metabolizmanın yavaşlaması, kolajen üretiminin azalması, cildin yaşlanması sebebiyle de saçı taşıyan kılıflarda sertleşme görülür. Saç kılıfları sertleştikçe saç büyümesi yavaşlar ve saç kusurları artabilir.
Yaş ile beraber kadınların saçlarındaki sorunlar da değişmektedir. 20’li ve 30 ‘lu yaşlarda saçlar daha dolgun ve sağlıklıdır. Uzama hızı ayda 1-1,5 cm dir. Saçta dönemsel olarak yaşanan sorunların temelinde beslenme yetersizlikleri ve demir eksikliğine bağlı kansızlık bulunur. 40‘lı yaşlarda ise metabolizmanın yavaşlamaya başlaması ile saç uzama hızında yavaşlama görülür. Saçlar ayda 0.5 – 1 cm arası uzamaya başlar. İleri yaşlarda saçların incelme yatkınlığı artar. Saça uzun dönemli uygulanan, boya, fön gibi işlemlerle saçta kuruma ve yıpranmanın arttığı gözlemlenir. 50’li yaşlarda menopoza bağlı olarak östrojen hormonunun azalması ile saçta kuruma, saç ömründe kısalma ve incelmeler daha sık görülür.
Kadınlarda genetik etkili saç kayıpları hormonsal değişim dönemleri (ergenlik, hamilelik ve menopoz sonrası) sonrasında sağlık sorunlarıyla, ani kilo kayıpları ile kansızlık gibi sorunlarla tetiklenebilir. Bu tip saç kayıpları saç ayrımının belirginleşmeye başlaması, ön saç çizgisinin arkasındaki saçların incelmesi ve tepenin zayıflaması şeklinde görülmektedir.
Genetik kayıplar, bazen yoğun saç dökülmesi ile seyretmekte bazen de belirgin bir saç dökülmesi olmadan saçta kalite kaybı ve genel bir seyrelme ile görülmektedir.
Kadınlarda erken bir dönemde başlayan saç kayıpları, beraberinde akne problemleri, adet düzensizliği, yüzde ve vücutta aşırı tüylenme ve kilo artışı ile beraber seyrediyorsa bu tip durumlarda kişinin mutlaka doktor kontrolünde kan ve hormon değerlerinin takip edilmesi gerekir.
Comments are closed here.