Başarılı bir saç ekiminde en önemli faktörlerden biri saç derisi sağlığı ve direncidir. Saç ekimi operasyonunda ekilen yeni saç kökleri ancak saç derisinin sağlıklı olması durumunda dokuyla bütünleşmekte ve yeniden saç üretebilmektedir. 

Aşırı yağlanma, kaşıntı, sivilce, hassasiyet, kepek, kabuk, egzama ve sedef gibi saç derisi sorunlarının varlığı saç ekimi sonrasında saç derisinde enfeksiyon gelişmesine sebep olarak, ekilen saçın tutma şansını azalttığı gibi, etrafındaki diğer sağlıklı saçların da kayıp yaşamasına sebep olabilmektedir.

Saç derisi sorunları olan veya saç ekimi yapılacak dönem öncesi ve sonrası egzama ve sedef tarzı cilt sorunları aktif olan kişilerde, ”saç derisi sağlığı iyi duruma gelmeden ve kontrol altına alınmadan” saç ekimi yapılması, saç ekiminin başarısını olumsuz etkilemektedir.  

Saç ekimi yapılmadan önce, saç ekimi muayenesinde kişinin saç potansiyelinin saç ekimine uygun olup olmadığı kontrol edilirken, sağlık öyküsü ve saç derisinin sağlık durumu da değerlendirilmelidir.  

Saç ekim operasyonları sonrasında cildin işlem sırasında yaşadığı travma sebebiyle donör bölgede ve ekim yapılan alanda kısa dönemli ve geçici olarak iyileşme süreci olan 2-6 hafta içinde kaşıntı, kızarıklık ve hassasiyet görülebilmektedir. Bu durum normal kabul edilir.  Bu süre boyunca cildin hijyenine çok özen gösterilmesi ve özel şampuanlarla saç bakımının yapılması önerilir. 

Ancak belirgin saç derisi kusurları varken, saç derisi sağlığı desteklenmeden saç ekimi yapılması durumunda donör bölge ve ekim yapılan alanda enfeksiyon gelişme riski oluşmaktadır.  Bu durumda ekilen saçlar tutmadığı gibi mevcut saçların da enfeksiyon sebebi ile kaybı görülebilir. 

Özellikle sedef ve egzama alt yapısı olan ciltlerde cilt sorunları aktifken saç ekimi yapılmamalıdır.

Saç ekimi öncesi cilt sağlığı desteklenip, lezyonlar sakinleştikten sonra saç ekimi yapılmalıdır. Sedef ve egzama alt yapısı olan ciltlerde saç ekimi sırasında yaşanan cilt travması sebebi ile hastalığın tetiklendiği ve farklı bölgelerde de lezyon oluşumu görülebilir. 

Aynı şekilde kişinin cildinde mantar hastalığı olması durumunda da tedavi sonlandıktan sonra saç ekimi planlanmalıdır. Mantar hastalığının kendisi veya hastalığı iyileştirmek için kullanılan ilaçların da ekilen saça olumsuz etkileri bulunur, bu nedenle tam iyileşme sonrası saç ekimi planlaması yapılmalıdır. 

Tüm bu sebeplerle saç ekimi öncesi ve sonrası dönemde cilt sağlığının iyi durumda olması, ekilen saçın sağlığı ve kalıcılığı açısından bir gerekliliktir.  

Saç ekimi operasyon sonucunda, deride yaşanan sorunlar ne kadar hızlı iyileşirse saç ekiminin başarı şansı da o oranda artacaktır. 

Akademi Saç Terapi olarak saç derisi sorunlarının kontrolü ve saç ekiminde saç derisi sağlığının desteklenmesi hedefli; Düzenleyici Saç Derisi Bakımları danışanlarımız tarafında hem saç ekimi öncesi hem de saç ekimi sonrası iyileşmeyi hızlandırmak ve ekilen saçın sağlıklı tutunabilmesini sağlamak hedefli kullanılmaktadır. Özellikle seboreik dermatit, egzama ve sedef gibi saç derisi sorunlarında, sadece şampuan kullanımı yeterli olmamaktadır. Semptomları artmış danışanlarda çeşitli kortizonlu kremler ve solüsyonlar kullanılmaktadır. Ancak kortizon kullanımının cildi inceltmek yönünde olumsuz yan etkileri bulunmaktadır ve uzun süre kullanımı tavsiye edilmemektedir. Bu yüzden bitkisel ve kozmetik temelli içerikleri olan Trikolojik losyon ve uygulamalar saç ekimi öncesi ve sonrası süreçte güvenle kullanılmakta ve tercih edilmektedir. 

SAÇ EKİMİNİN BAŞARI ORANI, SAĞLIKLI SAÇ DERİSİNDE GİZLİDİR

Akademi Saç Terapi, bir Trikoloji (saç ve saç derisi konusunda uzmanlaşmış bilim dalı) merkezidir ve merkezimizde saç ekimi veya prp, mezoterapi, derma roller gibi enjeksiyonlu veya iğneli işlemler uygulanmamaktadır.